Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Ermenistan’a yönelik kritik bir çağrıda bulunarak, “Yeni bir anayasa oluşturmalısınız” dedi. Bu açıklama, bölgede barış ve istikrar sağlanması adına önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Aliyev, bu çağrısını yaparken zaman kaybetmenin gereksiz olduğunu vurguladı. Uzun süredir devam eden çatışmaların ardından, iki ülke arasında kalıcı bir barış sağlanması için hukukun üstünlüğüne dayanan bir yapıya ihtiyaç olduğu ifade ediliyor.
Cumhurbaşkanı Aliyev, yaptığı basın toplantısında Ermenistan’a yönelik anayasa çağrısının bir ihtiyaç olduğunu belirtti. “Bölgedeki istikrar, karşılıklı saygı ve hukukun üstünlüğü ile sağlanabilir. Ermenistan’ın yeni bir anayasaya ihtiyacı var. Mücadelenin değil, iş birliğinin zamanı geldi.” dedi. Bu çağrı, iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmesi için bir fırsat olarak görülüyor. Aliyev, Ermenistan ile ilgili “Kendi iç meselelerinizi çözmek, uluslararası hukuka saygı göstermek zorundasınız. Bu, hem kendi ülkeniz hem de bölge için faydalı olacaktır.” ifadelerini kullandı.
Aliyev’in bu açıklamaları, Ermenistan’da siyasi tartışmaların sürmesi ve ülkenin istikrarsızlık yaşadığı bir dönemde geldi. Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Aliyev’in çağrısını değerlendirirken, “Her iki tarafın da barış için üzerine düşeni yapması gerekir. Anayasa, bize geleceği sağlamada rehber olmalıdır.” sözlerine yer verdi. Açıklamalar, iki taraf arasındaki müzakerelerin yeniden başlaması için bir zemin oluşturabilir.
Aliyev’in anayasa çağrısı, sadece Ermenistan için değil, aynı zamanda bölgedeki diğer ülkeler için de önemli bir mesaj içeriyor. Anayasa, bir ülkenin geleceğini belirleyen bir belgedir ve bu belgenin yokluğu, istikrarsızlıklara yol açabilir. Aliyev, barış sürecinin sağlanması için ülkelerin kendi iç yapılarını güçlendirmeleri gerektiğinin altını çizdi. “Güçlü bir hukuk devleti, barışın ve istikrarın teminatıdır.” diyerek, uzun vadeli çözümlerin temelinin sağlam bir anayasa olduğunu vurguladı.
Özellikle Karabağ sorununun çözümü bağlamında, Ermenistan’ın uluslararası standartlara uyum sağlamak için hukuki reformlara ihtiyacı olduğu anlaşılmaktadır. Aliyev, bu sürecin zaman kaybetmeden hızlandırılması gerektiğinin özellikle altını çizdi. “Kimse daha fazla çatışma istemiyor. Bu nedenle, ortak bir zeminde buluşmak ve geleceğimizi inşa etmek en akıllıca yol olacaktır.” dedi.
Ermenistan’da birçok siyasi gözlemci, Aliyev’in bu çağrısının zamanlamasını ve içeriğini dikkatle değerlendiriyor. Barış süreçlerinin bu kadar hassas olduğu bir dönemde, anayasa oluşturma sürecinin ne kadar etkili olacağı merakla bekleniyor. Zira, Ermenistan’ın iç dinamikleri, yerel ve uluslararası baskılar altında şekillenmekte ve bu durumun barış görüşmelerine yansıması kaçınılmaz görünmektedir.
Sonuç olarak, Aliyev’in anayasa çağrısı, yalnızca Ermenistan için değil, bölge genelinde yeni bir dönemin başlangıcı olabilir. Zaman kaybetmeden, yapıcı ve barışçıl bir süreç başlatmanın önemini bir kez daha vurgulayan bu tür açıklamalar, uluslararası ilişkilerdeki belirsizlikleri azaltabilir. Özellikle bölgedeki ülkelerin birbirleriyle ilişkilerini normalleştirmeleri, hem ekonomik hem de politik açıdan büyük bir avantaj sunacaktır.
Bölgedeki tüm tarafların, bu tür yapıcı çağrılara kulak vermesi ve tahkim edilmiş bir barış süreci için adımlar atması gerekmektedir. Anayasa çalışmaları, bölgedeki istikrarın sağlanması ve gelecekteki olası çatışmaların önlenmesi adına kritik bir öneme sahiptir. Aliyev’in önerisi, bu yönde atılacak adımların başlangıcı olarak kayıtlara geçebilir.