Sındırgı’ya bağlı yerleşim alanlarında meydana gelen art arda depremler, 2023 yılının Eylül ayında bölge halkını derinden sarstı. İlk depremin ardından gelen sarsıntılar, halk arasında büyük bir korku ve endişeye neden oldu. Depremlerin büyüklüğü, sıklığı ve neden olduğu hasar hakkında pek çok soru işareti mevcut. Yerel yöneticiler ve AFAD, hasar tespit çalışmaları için seferber olmuş durumda.
Ülke genelinde yaşanan depremlerle paralel olarak, Sındırgı’da meydana gelen sarsıntılarda büyüklükleri 4.0 ile 5.2 arasında değişen art arda sarsıntılar kaydedildi. İlk depremin saati, sabah erken saatlerde gerçekleşti ve ardından birkaç saat içinde farklı zaman dilimlerinde en az 5 artçı sarsıntı yaşandı. Bu durum, bölgedeki halkın uyku düzenlerini dahi etkilerken, gün içerisinde de insanların normal yaşamlarının aksamasına sebep oldu. Sındırgı halkı, depremlerin ardından panik ve endişe içerisinde sığınak ve güvenli alanlar aramaya başladı.
Bu depremler sonrasında yerel yönetimler ve AFAD (Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı) ekipleri, hasar tespit çalışmaları yapmak üzere bölgeye intikal etti. Hızla yapılan değerlendirmelerde, bazı binalarda çatlaklar ve yıkım riski tespit edildi. Özellikle eski yapılar, depremin yıkıcı etkisiyle daha fazla zarar gördü. Sındırgı'da yaşayan birçok kişi, güvenli olarak buldukları alanlara taşındı. Kimileri, arkadaşlarının ve ailelerinin yanına giderken, bazıları ise geçici olarak kurulan çadırlarda konaklamayı tercih etti. Bu durum, bölge halkı arasındaki dayanışmayı artırdı; komşular birbirlerine destek olmak için bir araya geldiler. Geceyi sokakta geçirmek zorunda kalanlar için, yerel dernekler ve gönüllüler çeşitli yardımlarda bulunarak sıcak yemek ve giysi sağlamaya çalıştı.
Yetkililer, depremler nedeniyle Sındırgı'nın özellikle kırsal alanlarındaki alt yapıda olumsuz etkiler olduğunu da belirtiyor. Yolların zarar görmesi, ulaşımı güçleştirirken, elektrik ve su gibi temel ihtiyaçlarda da aksaklıklar yaşanmaktadır. Bu durumu en kısa sürede aşmak için gerekli adımlar atılmaya başlandı; bazı yerlerde elektrik hatları onarıldı ve suların akışı yeniden sağlandı. Ancak, Sındırgı halkı yaşanan bu duruma hazırlanabilmek adına, belediyeden ve diğer resmi kurumlardan daha fazla bilgi istemektedir.
Uzmanlar, depremlerin ardından yapısal dayanıklılığı artırmak için işaret edilen binaların güçlendirilmesi ve depreme dayanıklı yapıların inşa edilmesi gerektiğini vurguluyor. Sındırgı'nın coğrafi konumu itibariyle, deprem riski taşıyan bir bölgede yer aldığını göz önünde bulundurarak, bu tür sarsıntıların yaşanması beklenen bir durum. Bu sebeple, önleyici tedbirlerin alınması ve halkın bilinçlendirilmesi önem arz ediyor.
Bölgede yaşanan depremlerin ardından Sındırgı'da hayat yavaş yavaş normale dönse de, depremin yarattığı korku ve panik hâlâ hafızalarda tazelidir. Yaralıların hızlı bir şekilde tedavi edilmesi, hasar tespitlerinin tamamlanarak gereken yardımların bir an önce yapılması Sındırgı'nın hem yerel yönetimi hem de halkı açısından öncelikli meseleler arasında yer alıyor.
Sonuç olarak, Sındırgı'da meydana gelen art arda depremler, hem fiziksel hasar hem de psikolojik etki açısından bölgede kalıcı izler bırakmaktadır. Deprem gerçeği ile yüzleşen Sındırgı halkının, hem civar illerdeki hem de kendi bölgelerindeki afetlere karşı daha hazırlıklı hale gelmeleri gerektiği aşikârdır. Gelecek için umut eden Sındırgılılar, birlikte dayanışma içinde bu zor günleri atlatacaklarına inanıyorlar.